T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / SİLİVRİ - Abdullah Bilgingüllüoğlu Özel Eğitim Meslek Okulu

Otizm ve Spektrum Bozukluğu

OTİZM VE SPEKTRUM BOZUKLUĞU

Otizm Nedir?

Otizm, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir.

21-04-2021

 

Otizmli her çocukta, belirtiler farklı şekillerde kendini gösterir. Bazı çocuklar yoğun bir tıbbi bakıma gereksinim duyarken bazıları da rahatlıkla topluma karışabilir ve hayatını sürdürebilir. Bunu ifade etmek için otizm spektrum bozukluğu ifadesi kullanılıyor. 

Atipik Otizm

 Otizm belirtilerine sahip ancak tanı konacak kadar yeterli kriterleri sağlamayan çocuklara atipik otizm denir. Atipik otizmde genellikle otizm tanısı olanlara göre daha az ve daha hafif semptomlara sahiptir. Bu tip otizme sahip kişiler, normal yaşamlarını sürdürmede ileri derecede sorun yaşamazlar ve diğer otizm çeşitlerine göre topluma daha kolay uyum sağlarlar.

Otizmin Nedeni Nedir?

Bugün, otizme neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Çevresel faktörlerin de otizme yol açabildiğine ilişkin görüşler vardır. Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır.

21-04-2021

 

Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır.

Otizmin Belirtileri Nelerdir?

·         Başkalarıyla göz teması kurmuyorsa,

·         İsmini söylediğinizde bakmıyorsa,

·         Parmağıyla istediği şeyi göstermiyorsa,

·         Oyuncaklarla oynamayı bilmiyorsa,

·         Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermiyorsa,

·         Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz ortamlarda söylüyorsa,

·         Konuşmada akranlarının gerisinde kalmışsa,

·         Sallanmak, çırpınmak gibi garip hareketleri varsa,

·         Dönen nesnelere karşı aşırı ilgi duyuyorsa (örn. Çamaşır makinesi.)

·         Aşırı hareketliyse,

·         Gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa,

·         Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,

Otizm açısından değerlendirme yapmak gerekir.

21-04-2021

 

Tanılama Süreçleri Nasıl Olmalı?

Otizmin tanısı nasıl ve kimler tarafından konur?

Tanı koyabilecek kişiler, yalnızca konunun uzmanı olan doktorlardır. Otizmli çocukların dış görünümleri diğer çocuklardan farklı değildir; ancak, davranışları farklıdır. Tanı, uzmanlar tarafından çocuğun gözlenmesi, gelişim testleri yapılması ve anne-babalara çocuğun gelişimi hakkında sorular sorulmasıyla konur. Otizmin tanısı 12 aylıktan itibaren konabilir. Erken yaşta tanı konması, bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir.

Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek uzmanlar çocuk ruh hastalıkları uzmanları ve çocuk nörologlarıdır.

Peki çocuğumuzun otizmli olması bizim hatamız mı?

Hayır kesinlikle bizim hatamız değil!

Otizm, günümüzde rastlanan en yaygın nörolojik bozukluktur.  Hastalıkları Kontrol Etme ve Önleme Merkezi'nin verilerine göre 2006 yılında her 150 çocuktan 1'inin otizm tanısı aldığı tahmin edilirken, son bilgiye göre her 54 çocuktan 1'inin otizm tanısı aldığı tahmin edilmektedir. 

Otizm tüm ırklarda, etnik gruplarda ya da sosyal statüsü farklı gruplarda görülebileceği, ailenin gelir durumu, yaşam biçimi ve eğitim düzeyi ile arasında bir bağ olmadığı vurgulanmaktadır.

Cinsiyetle ilişkili olarak ortak görüş, erkeklerde kızlardan daha fazla görüldüğüdür.

Otizm tanısı alan çocukların çoğunda değişik derecelerde öğrenme güçlüğü ve zeka geriliği de görülebilir.

Otizm, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda adı çok sık duyulan bir özel eğitim kategorisidir.

Otizmli Bireylerin Toplumsal İletişim ve Etkileşimde Yaşadığı Güçlükler Nelerdir?

·         İlişki kurma ve sürdürmede zorlanma

·         Göz kontağı kuramama

·         Duygularını ifade edememe

·         Etkileşimi başlatma ve sürdürmede zorlanma

gibi güçlükler yaşayabilmektedirler.

Otizmde Tedavi Nasıl Olur?

Otizmde Bilinen tek çare, erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitim!

Günümüzde Alternatif ve Destekleyici Tedavi Yöntemleri olarak eğitime ek diyet ve ilaç tedavileri de uygulanıyor.

1)Glüten/ Kazein Diyeti

Glüten tahıllarda, kazein ise sütte bulunan proteinlerdir. Glüten; buğday, çavdar, yulaf ve arpada ve bu tahıllardan yapılan bulgur ve irmik gibi tahıl ürünlerinde bulunur. Kazein ise tüm süt ve süt ürünlerinde (peynir, yoğurt, ayran vb.) bulunur. Otizmli çocukların bağırsaklarının aşırı geçirgen olduğu; bu nedenle glüten ve kazein proteinlerinin sindirilemediği; bunun da beyinde sinirsel uyarım etkisi yaptığı varsayılmaktadır.  Glüten-kazein diyeti otizmli çocuklara yaygın olarak uygulanmaktadır. Bu diyette buğday unu yerine pirinç unu, mısır unu gibi ürünler; süte alternatif olarak ise soya sütü gibi ürünler tercih edilmektedir.

Glüten-kazein diyeti yapan çocukların bazılarında hiperaktivitede azalma, algı ve göz kontağında artış, sindirim ve bağışıklık sistemi sorunlarında azalma görülmektedir.

Glüten-kazein diyetinin ciddi protein, vitamin ve mineral eksikliklerine yol açtığı unutulmamalıdır. Özellikle büyüme çağındaki çocuklarda, çok önemli besin kaynakları olan tahılların ve sütün ne denli önemli olduğu yadsınamaz. Dolayısıyla, öncelikle çocukta glüten-kazein alerjisi olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu yüzden her tür diyet gibi glüten-kazein diyetinin de uzman kontrolünde ve yakın takiple yapılması gerekmektedir.

21-04-2021

 

2)İlaç

 Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek uzmanlar çocuk ruh hastalıkları uzmanları ve çocuk nörologlarıdır.

-Çocuk ruh hastalıkları uzmanı 

Çocuk ruh hastalıkları uzmanı, çocuk ruh sağlığını değerlendiren, tanılayan ve tedavi eden doktordur. Çocuğunuzu gözler, sizinle görüşme yapar, tanı ölçütlerine göre çocuğunuzu değerlendirir, tıbbi muayenesini yapar ve tanısını koyar. Gerekirse tıbbi tetkik ve ilaç tedavisi önerir. Otizmin ilaçla tedavisi henüz mümkün değildir. İlaç, eğitime destek ve istenmeyen hareketleri kontrol altına almak amacıyla verilir. Peki hangi durumlarda ilaç kullanımı için doktora başvurmalıyız? Aşırı hareketlilik, saldırganlık, kendisine ve başkalarına zarar verici davranışlar, uygunsuz korkular, öfke nöbetleri, aşırı sinirlilik, kontrol edilemeyen cinsel dürtüler, tikler, uyku ve yeme sorunları gibi durumlarda doktora başvurmalıyız.

Değişikliklerin takip edebilmesi, gerekli düzenlemelerin yapabilmesi için düzenli aralıklarla (yılda bir ya da iki kez) çocuğunuzu çocuk ruh hastalıkları uzmanına götürmelisiniz.

3)Eğitim

Otizmli çocukların bağımsız yaşayabilmeleri, davranış problemlerinin azaltılarak gereksinimleri olan becerileri kazanabilmeleri doğru yöntemlere dayanan eğitimle sağlanabilmektedir. Günümüzde otizmin tedavisinde sevgi, sabır ve anlayışla yoğrulan, eğitimle desteklenen bir yaklaşım tek tedavi şekli olarak görülmektedir.

Otizmli çocukların eğitimsel gereksinimleri, her çocuğun farklı gelişim özelliklerine göre hazırlanmış bireyselleştirilmiş eğitim programları ile karşılanabilmektedir. Bireysel eğitim programı, temel program içerisindeki çocuğun gelişimine uygun olarak seçilen becerilerden oluşturulmaktadır. Bu nedenle program, öz bakım becerilerinden iletişim becerilerine, bilişsel becerilerden sosyal becerilere kadar değişik gelişim alanlarındaki becerileri kapsamaktadır.

Otizmli çocuklar için doğru ve etkili eğitim nasıl olmalı?

Eğitim olabildiğince erken başlamalıdır. Günümüzde 12 aydan itibaren otizm tanısı koyulabilmektedir. O nedenle eğitime, çocuğa otizm tanısı koyulur koyulmaz başlamak gerekir. Özellikle 3-5 yaş arası otizmli çocuklar için eğitimin önemi çok büyüktür.

·         Eğitim çocuğun bireysel özelliklerine ve gereksinimlerine uygun olmalıdır.

·         Eğitim yoğun olmalıdır. Otizmli çocukların haftada en az 30 saati bulan yoğun bir eğitim almaları sağlanmalıdır.

·         Eğitim kesintisiz olmalıdır. Kesintisizlik, mümkünse haftada yedi gün yılda 12 ay anlamına gelmektedir.

·         Otizmli çocuklarda öncelikle birebir eğitim sonrasında, küçük grup ve büyük grup eğitim şeklinde ilerlemelidir.

·         Eğitimde özel bir müfredat kullanılmalıdır.

·         Eğitimin içeriği otizmde görülen yetersizlikleri iyileştirmeye yönelik olmalıdır.

·         Eğitimde mutlaka bilimsel dayanaklı tekniklere yer verilmedir.

Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabilmekte, gelişim sağlanabilmekte, büyük ilerleme kaydedilmekte ve hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabilmektedir.

 

Bilinen tek çare, erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitim!

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 21.04.2021 - Güncelleme: 21.04.2021 12:20 - Görüntülenme: 414
  Beğen | 2  kişi beğendi